Hıfzıssıhha Enstitüsü Neden Kapatıldı?
Türk Tabipler Birliği'nin açıklamasına göre; Sağlıkta Dönüşüm Projesi, hekimleri ve hastaneleri olumsuz etkilediği gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin de büyük ölçüde ortadan kalkmasına neden oldu.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nın bulunduğu bina, Türkiye Cumhuriyeti mimarlık tarihinde büyük önem taşıyor. Binanın yapıldığı dönemde yeterli sayıda yerli mimar bulunmadığından bu bina da Ankara'daki birçok resmi kurum binası gibi yabancı mimarlar tarafından yapılmıştır.
Theodor Jost tarafından tasarlanan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde sağlık hizmetleri alanında yapılan ilk önemli girişimlerden biri olması açısından önemlidir. Theodor Jost tarafından tasarlanan bakteriyoloji-kimya yani aşı üretim departmanı ve Robert Oerley tarafından tasarlanan Hijyen Okulu ve genel merkez binası Rockefeller Vakfı'nın yardımıyla inşa edildi. Binanın girişindeki demir ızgara ve girişteki kadın atlet kabartması 1930'lu yılların modernizm üslubunun güzel örneklerindendir.
27 Mayıs 1928'de Refik Saydam tarafından kurulan kurumla ilgili son değişiklik 1983 yılında gerçekleşti. 14 Aralık 1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 181 sayılı kanunla kurumun adı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi olarak değiştirildi. O tarihten bu yana Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına bağlı bir kuruluştur.
DR. Refik Saydam ve Hıfzıssıhha Enstitüsü Nedir?
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM); Türkiye'de halk sağlığı, epidemiyoloji, mikrobiyoloji ve benzeri alanlarda araştırmalar yapan ve sağlık politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunan bir kuruluştur. Bu merkezin adının Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi olarak değiştirilmesi Türkiye sağlık sektöründeki önemli gelişmelerden biridir. Refik Saydam, Türkiye'de halk sağlığı alanında hijyen kelimesi sağlığın korunması ve geliştirilmesi anlamına geliyor. Bu merkez Sağlık Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermektedir; Sağlık politikalarının belirlenmesinde, hastalık kontrol ve önleme çalışmalarında ve sağlık araştırmalarında aktif rol oynar. Eğitim, araştırma, bilgi üretimi ve yaygın sağlık hizmetlerinin planlanması gibi konularda önemli görevlere sahiptirler.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı veya Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, Türkiye'de halk sağlığı alanında temel laboratuvar hizmetlerini sağlamak amacıyla kurulmuş bir kuruluştur. Merkezi Ankara'da olup, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bünyesindeki altı bölümden biridir.
Bu merkezin çeşitli sağlık alanlarında araştırmalar yapmak, epidemiyoloji, mikrobiyoloji ve halk sağlığı alanlarında ulusal referans laboratuvarı hizmetleri sunmak gibi görevleri bulunmaktadır. Temel amaçlarından biri ülke genelinde sağlıkla ilgili sorunlarla mücadele etmek ve bu alanda bilimsel çalışmalara katkıda bulunmaktır.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nin altı bölümü şunlardır:
- Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
- Epidemiyoloji ve Kontrol Bölümü
- Halk Sağlığı Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı
- Parazitoloji Anabilim Dalı
- Biyoistatistik ve Bilgi Teknolojileri Bölümü
- İmmünoloji Bölümü
Bu bölümler, Türkiye genelinde sağlıkla ilgili çeşitli konularda laboratuvar hizmetleri vermekte ve sağlık politikalarının oluşturulmasına, hastalıkların kontrolüne ve halk sağlığının korunmasına yönelik çalışmalara katkıda bulunmaktadır. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi, ülkenin sağlık altyapısının güçlendirilmesi ve halk sağlığı ile ilgili önemli sorunlara etkili çözümler geliştirilmesine odaklanmış bir kuruluştur.
Refik Saydam Hıfzıssıhha neden kapatıldı?
Türk Tabipler Birliği'nin açıklamasına göre; 2002 yılından bu yana uygulanan "Sağlıkta Dönüşüm Projesi"nin sağlık üzerindeki yıkıcı etkisi sonucunda Ankara ve İstanbul'da 100 yılı aşkın geçmişi olan, eğitim veren ve toplum sağlığına hizmet eden köklü hastaneler kapatıldı. Sağlıkta Dönüşüm Projesi, hekimleri ve hastaneleri olumsuz etkilediği gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin de büyük ölçüde ortadan kalkmasına neden oldu. Bu olumsuzluklardan biri de bu süreçte atıl hale getirilen Hıfzıssıhha Enstitüsünün 2011 yılında tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Bunun sonucunda sosyal aşı politikamız ve üretimimiz büyük ölçüde dışa bağımlı hale gelmiştir.
Bu İçeriğe Tepkiniz Nedir?